Yılların biriktirdiği dostluklar, tıraşı bahane ederek tıpkı eski günlerde olduğu gibi bu berber dükkânda buluşmaya devam ediyor.
Berber koltuğunda dakikalar, hatta saatler süren sohbetler, mahalle kültürünü ayakta tutan en temel yapı taşlarından bir tanesi.
Berberin aynası sıradan bir ayna değildir, simalara, yüzelere, gülümsemelere, hüzünlere de tanıklık etmiştir. İşte bu yüzden mahalle berberi, sıradan biri değildir. O, mahallenin hafızasıdır.
Berberler sabah dükkanının kepengini kaldırırken aslında 0 günün ritmini de başlatır. Dükkanın içindeki taraklar, tıraş fırçaları, kolonya şişeleri birer aksesuar değil, anılarımızı süsleyen simgelerdir.
İçeri giren her müşteri, bir selamla değil, adeta bir dost gibi karşılanır.
Akıp giden zamana karşı ayakta durmaya çalışan Yalova Cezaevi karşısında bulanan Samet berber, bana gençliğimin mahalle berberi kültürünü yeniden hatırlattı ve bu satırları yazmamı salık verdi.
Mahalle arasında bir berber düşünün, hayatın biraz daha yavaş, biraz daha içten aktığı…
Orası bir yaşam alanı, bir sohbet mekanı, hatta küçük bir anı defteri…
